Kiraladığın Araçla EDS’ye Yakalanmak: Plaka Kimin Üzerinde?

Elektronik Denetleme Sistemleri (EDS), artık şehir içi trafiğin görünmeyen polisi gibi. Hız sınırı mı aşıldı, kırmızı ışık mı ihlal edildi, emniyet şeridi mi ihlal edildi? Hop, anında fotoğraf, plaka ve ceza! Peki ya bu ceza senin kullandığın kiralık bir araca kesildiyse? İşte burada işler biraz daha ilginçleşiyor. Çünkü ceza sana değil, aracın sahibine – yani araç kiralama şirketine gidiyor.

EDS sistemi cezayı doğrudan plakaya keser. Aracın plakası ise senin üzerine değil, kiralama şirketinin üzerine kayıtlıdır. Dolayısıyla ilk bildirim her zaman firmaya gider. Ama mesele şu: Ceza kime geldiği kadar, ne zaman ve nasıl yansıtıldığıyla da ilgilidir. Sen çoktan aracı teslim etmiş, günlük hayatına dönmüşsündür ama birkaç gün sonra bir e-posta ya da telefon gelir: “Sayın müşterimiz, filanca tarihli EDS ihlali nedeniyle hesabınıza yansıtılacak bedel…”

Ve bitmedi: Bazı firmalar bu tür cezaları yalnızca ceza tutarı olarak yansıtmaz. Üstüne bir de işlem/servis ücreti koyabilirler. Çünkü bu cezanın tespiti, sana ulaştırılması, muhasebeleştirilmesi onlar için bir iş yüküdür. Kimileri sana ceza geldiğinde önce bilgi verir, kimileri ise tahsilatı önceden onayladığın kredi kartından doğrudan çeker. Haber vermeden! Haklılar mı? Kiralama sözleşmesinde yazıyorsa, evet. O yüzden imza attığın her belgenin “küçük puntolu” kısmı, aslında büyük dertleri barındırabilir.

Yani EDS’ye yakalanırsan “Benim üzerime araç kayıtlı değil ki” diyemezsin. Araç senin adına kiralandığı andan itibaren tüm trafik ihlalleri senin sorumluluğundadır. O yüzden hız sınırlarına dikkat etmek, navigasyonun EDS uyarılarını ciddiye almak, kamera noktalarını bilmek sadece trafikte güvenliğin için değil, cüzdanın için de çok önemli.